13 Eylül 2011 Salı

Çok Cesurlardı



Anneannemin evindeyim. Yaşım 25 civarı... Anneannemin evi 4 katlı,ve 3. katta oturuyorlar. Orada kaldığım gecelerden biri... Evdeki herkes uyumuş, bir tek ben uyanığım. Diğer evlerden de uyanık kişiler var,ışıkları geliyor görüyorum.

(Şunu dinleyin: http://fizy.com/#s/1fh47c )
Televizyona bakarken balkondan bir karaltı gördüm. Uçan bir karaltı. Kuş gibi değil, oldukça büyük! Balkonda oradan oraya gidip geliyor! Balkon kapısı sürgülü cam,o yüzden o kadar rahat görebiliyorum içeriden dışarıyı.

Cama doğru yaklaştığımda uçan şeyin kıpkırmızı gözleri olduğunu fark ettim. Karanlıkta inanılmaz parlıyorlardı! Hemen evden çıktım merdiven boşluğuna. Merdiven boşluğunda pencere değil de bildiğin boşluk var,balkon gibi yani. Dışarı baktığım gibi gözlerime inanamadım! O uçan,kırmızı gözlü, siyah şeylerden o kadar çok var ki!

Bana doğru uçtular birkaç kere. Ne yapacağımı şaşırdım! Hemen içeriden bir sopa aldım ve aşağıya indim korkusuzca. Her bana doğru gelişlerinde vurmaya çalıştım. Hiçbir şekilde etki etmiyordu. Uyanık olan birkaç arkadaş da indi aşağıya. Hepsinin elinde birer alet... Bana da verdiler bir tane. Farklı bir şeydi,uzun,boru şeklinde fakat kesici ve ucundan da ateş ediliyor.

O şeylere isabet ettirmeye çalıştım ama mümkün değildi çünkü çok hızlı ilerliyorlardı. İçimde hem korku var hem de o şeylerden kurtulma arzusu! Geri eve çıktım. Kapıyı kitledim,tüm camları kapattım ve balkona çıktım.  Balkon demirlerine basarak yükseldim. Beni düşürmeye çalıştı o şeyler. Dengemi kaybettim ve aşağıya doğru düşmeye başladım fakat yere çarpmadan tekrar yükselebildim! Yavaş bir iniş yaptım yere. Uçmanın da verdiği şaşkınlıkla bir darbe aldım o siyah şeylerden. İçimden geçerek beni devirdi. Bayılmışım herhalde ki kendime geldiğimde etrafımda arkadaşlarım o siyah şeylerin üzerime gelmesini engellemeye çalışıyorlardı. Benden ne istiyorlardı ki bu kadar? Sadece bana saldırmaya çalışıyorlardı. Ayağa kalktım fakat bana verdikleri o alet yanımda değildi,balkona düşmüştü herhalde. Onlar beni korurken,ben nasıl uçabildiğimi düşündüm. Düşündüm... odaklandım... ayaklarım yerden kesildi!

Biraz daha odaklanıp yerden güç alarak zıplayınca balkona kadar çıkabildim. Elime o, arkadaşlarımın verdiği silahı aldım. Beni gören "uçanlar" aşağıdaki arkadaşlarımı bırakıp bana saldırmaya başladılar. Bir tanesi yüzünü bana o kadar yaklaştırdı ki gözlerinin parlaklığı kendimi halsiz hissetmeme sebep oldu. Yüzü yoktu,sadece karanlık vardı. Normalinden daha karanlık bir karanlık...


(Dinleyin: http://www.youtube.com/watch?v=Ml14Ey7NM2Q )
Hayatımda yaşadığım tüm aksaklıklar gözümün önündeydi... Kardeşimin ölü bedenini gördüm. Kollarımın arasında nasıl öldüğünü... Kaybettiklerimi teker teker gördüm. İnsanların beni nasıl bir kenara ittiklerini,küçüklüğümde hiçbir ye kabul etmediklerini, her zaman arkalarda olduğumu...
Sonra bir ses duydum: 
"Gözde! Gördüklerin geçmişte kaldı. Kendine gel!"
Gözlerimi kırpıştırıp önümdeki kırmızı gözlere baktım ve elimdeki silahı o iki parlayan şeyin arasından geçirdim.  Bir anda kayboldu. Hemen ardından kulaklarımı tırmalayan inanılmaz bir çığlık duydum! O sesin verdiği acıyla iki büklüm olup balkondan düştüm. Yere değmeden birisi beni tuttu. Adını bilmediğim fakat gözlerinde sevgiyi gördüğüm birisi... Beni yere bıraktı ve uçanlarla savaşmaya başladı. Ardı ardına hızlı bir şekilde üzerime geliyorlardı fakat o, bana siper olmuştu.


(Dinleyin: http://www.youtube.com/watch?v=DByOa3XhCBg )Cesurca dövüşüyordu her önüne gelenle. Bense bir süre onu istemdışı izledikten sonra silahımı aldım ve yanında savaşmaya başladım. Bana döndü,gülümsedi,başını salladı. Omuz omuza uzun süren bir çatışmadan sonra hepsini defettik. Hala karanlıktı her yer. Kayıplar vermiştik biz de... Bedenleri dağın en yüksek yerine götürüp silahlarıyla beraber gömdük. Çok cesurca savaşmışlardı. Beni korumak için kendilerini feda etmişlerdi.

Çok cesurlardı.




(Akılda birkaç soru işareti bırakmak istedim,bunu okuyucunun düşüncesine bırakıyorum.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?